2 Eylül 2017 Cumartesi

Talihin Sıkkın Canı

Anlatageldim sana çoğunlukla,
Yordamıma dair manasızlıkları
Sürdüğüm aslında üstümüze,
İddiasız bir daimdüşen'in
Şişkin - ama neden- yalpalamaları...

İlk kez o günün gelebilirliğine,
Bir vakit oldu ki sanrılandım!
Gittim kendi yolumdan,
Der misin ki ayrıldım.

En hususi ve pinhan sebep,
Baksana, bulacaktım seni...
Ben kaybedeyim -o kazansın-
Tesadüfsüz gerekçe, nihai.

Ne olurdu peki aksi olsa?
Aksülameli tüm bu olanların?
Tutuşacak mıydık, ellerimizden?
Söyle, ne bilseydim o şarkıları?

Dökülecekti belki o an ruhundan;
"Uzan benimle, beni sevmeye sen
Dinleme sakın o'nu, o değilsin sen"
Bilirsin ki kimseyle yatmam,
Ama seninle kırgın uzanırdım,
Yeni uykularımızın boğumlarında
Bilmediğin her şeye saldırırdım.

Ancak artık hissediyorum,
Bütün varımla yaşardığımı;
Ve tüm o söylediğim şarkıların,
Boğuculuğu, iç daraltıcılığı?
Duyabiliyorum da pervanelerin
Kırık dökük ağrısını...
İşin aslı bu, onların
Maziden menkul rüzgarı.

Kaza mefhumuna lazım;
Bir daim etkiyen nefer!
Namzetle, bir bedende yaşamak;
Benden habersiz; payıma düşer...

Saymadım, diyelim ki çokça defa
Gezgindim, son derin susuşlarımda.
Tüm o durgun pelerinime saklanışım;
Güç kaybedişimdi, savaştığım!

Nevzuhur umutlarım peşinde,
Haddimi aşan takibatım...
Biraz da biçare; malumun,
Kendimi hep tutmalıyım.

Nihayetinde ise başardım!
Sensiz kaldım; örtüsüzdüm de inan
Üşüdüm, dondum, manası hayli yoktan?
O geceler dolaştım, sayıkladım;
Sen olamadan yanımda
Kilitliydi o geceler; çilingirler şölen tutar,
Üşümekse beni, anlarım ki hayatta...

Ne var biliyor musun?
Seni gördüğümü sandığım günler,
Kendime de anlattığım en güzel masaldı,
O bir vakit şaşırtıcı körlük;
Mahveden yıldırımlarla gebe, kalakaldı.

Gördüğüm en kaba muallim
Hemen hemen böyle doğdu,
Sana ilişik zinhar olamazmışlığı,
Haykırdı, bağırdı; çağlayıp durdu!
Usanma bilmez fortuna,
Seni ve beni, ama değil bizi;
Çanaktan alıp tezgaha koydu.

Oldu işte; bütün gücümle duyuyorum,
Bayatladığım, dahası çürüyorluğum...
Söylediğim şarkıları işitenim de;
Yana yakıla, yankılanışları içimde.
Öyle bir ses, bir el atımı mesafede
Ancak bilirsin, kat'a dokunulamaz!
Ki hiç seslere...
Bariz, daim er kalacağım
Ben işbu servete.

Tanıyabiliyorum o sesi,
Onun ne istediğini,
Berhava edecek; sıcaklık yükselişini.
İstediğin oldu, benimle; fırtınanın askeri...

O'ndan masallar anlatmıştım sana;
Zevkle boğar güven içinde, anımsa.
İçimde içimi, içime o iç'er'letmekte...
Öldürmeyen o; beni, çok istese de...

Zannım artık şu,
Gene dikkat, erim kaçınılmaz!
Yegane metbu O,
Filhakika sualim olmaz...

Opeth - Soldier of Fortune